21 Ağustos 2025

Bilim Kafe Etkinlikleri Kapsamında Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı ve Mahremiyet Anlatıldı

Üniversitemizin akademik bilgi ve tecrübesini toplumla buluşturan Bilim Kafe etkinliklerinin dördüncüsü kapsamında Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga tarafından “Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı ve Mahremiyet” konulu konferans verildi.

Kırıkkale Gençlik Merkezi’nde yapılan etkinliğe İl Müftüsü Mustafa Topal, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Osman Polat, Gençlik ve Spor İl Müdürü V. Nezaket Sülünoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdür V. Neslihan Aktaş, Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanımız ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Sorumlusu Öğr. Gör. Göksun Ünlü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri ve çocuklar katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Sorumlusu Öğr. Gör. Göksun Ünlü, “Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Üniversitemiz iş birliğinde dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Bilim Kafe etkinliğimizde toplumun farklı kesimleriyle alanında uzman hocalarımızı buluşturuyoruz. Bu etkinliğimizde de toplum gündeminde önemli bir konu olan ‘Çocuklarda sosyal medya kullanımı ve mahremiyet’ konusunu ele alacağız. Destek ve katılım sağlayan herkese teşekkür ederiz.” dedi.
Programın moderatörlüğünü yapan Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, “"Bilim, hayatın her alanına dokunan, geleceğimizi şekillendiren en güçlü araçlardan biridir. Bu nedenle bilim, sadece laboratuvarlarda, üniversitelerin koridorlarında ya da karmaşık denklemlerin içinde kalmamalıdır. İşte, bu gücün tam anlamıyla hissedilebilmesi için bilginin sadece üretilmesi değil, aynı zamanda etkili bir şekilde paylaşılması da gerekmektedir. İşte tam da bu noktada bilim iletişimi devreye girmektedir. Bilim iletişimi; karmaşık bilimsel bilgileri, her yaştan, her meslekten insanın anlayabileceği, merak duyabileceği ve ilham alabileceği bir dile dönüştürme misyonunu üstlenmektedir. Örneğin bir genetik araştırmanın günlük hayatımızdaki etkilerini anlaşılır kılmak, bilimi toplumla buluşturmanın en önemli adımlarıdır. YÖK'ün bilim iletişimini yaygınlaştırmaya yönelik çalışmaları kapsamında Bilim Kafe etkinlikleri gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda biz de Kırıkkale Üniversitesi olarak farklı mekan ve konularda Bilim Kafe etkinlikleri gerçekleştirdik. Bugün dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Bilim Kafe etkinliğimizde ise hepimizi yakından ilgilendiren çocuklarda sosyal medya kullanımı ve mahremiyet konusunu konuşmak için bir aradayız. Sosyal medya artık hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Bilgiye ulaşmak, arkadaşlarımızla iletişimde kalmak ve dünyayı keşfetmek için harika bir araç olabilir. Ancak, bu dijital dünyanın aynı zamanda dikkatli olmamız gereken riskleri de var. İşte bugün bu riskleri nasıl yöneteceğimiz, kendimizi nasıl koruyacağımız ve dijital okuryazarlık becerilerini nasıl kazanacağımız üzerine konuşacağız. Uzman konuşmacımız, bu konularda değerli bilgilerini ve tecrübelerini bizlerle paylaşacak. Sizlerin de aklına takılan soruları sorması ve bu tartışmaya katılması bizim için çok değerli. Çocuklarımızın dijital dünyada güvende olması, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu etkinliğin siz öğrencilerimize faydalı bir yol haritası sunacağına inanıyorum. Şimdi sözü, konunun uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga'ya bırakıyorum. Hepinize verimli bir seminer dilerim." dedi.
Teknolojinin ve teknik imkânların gelişmesi; telefon, tablet ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile birlikte internet ve sosyal medya uygulamalarının çocuklar tarafından da kullanıldığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, internette bilgi güvenliği, bilgi paylaşımının sınırı, yabancılarla konuşmanın tehlikeleri, güvenli bir şekilde sosyal medya kullanımı ve siber zorbalıktan korunmak için yapılması gerekenler hakkında çocuklara sunum eşliğinde bilgiler verdi.
Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Her gün milyonlarca kişi internette vakit geçiriyor ve eğleniyor ama dikkat etmemiz ve uymamız gereken bazı kurallar var. Gerçek dünyada nasıl kendi güvenliğimiz için kurallar varsa internette de bu durum geçerlidir. Mesela sokakta tanımadığınız insanlarla konuşmamanız gerektiğini biliyorsunuz. İnternet siteleri ve sosyal medya uygulamaları için de bu kural geçerlidir. Eğitim ve eğlence videoları, komik içerikler, fotoğraf ve hikâye paylaşımlarının yer aldığı sosyal medya uygulamaları olduğu gibi mesajlaşma yapılan, çevrim içi oyunların oynandığı internet siteleri ve sosyal medya uygulamaları da var. Bu uygulamaların çoğu güvenliğiniz için 13+ yaş sınırı istiyor. Yaşınız belirtilen sınırın altında ise bu uygulamaları kullanmayınız. Eğer yaş sınırları içerisindeyseniz ve bu uygulamaları kullanıyorsanız size rahatsız edici içerikte mesajlar atanlarla, ‘Ailene söyleme’ diyerek sizlerle konuşmak veya yazışmak isteyen kişilerle, buluşmak isteyen ve kişisel sorular soranlarla, kendi fotoğraflarını size gönderen ve sizden fotoğraf isteyen kişilerle asla iletişim kurmayın ve paylaşım yapmayın. Günlük hayatta olduğu gibi dijital ortamda da özel bilgilerinizi ve mahremiyetinizi koruyun. Mahremiyet, en temelde insanın kendi ile kendi dışındakiler arasındaki sınıra işaret eder. Dijital mahremiyet kavramı, kişilerin dijital ortamlarda nasıl davranacağı, hangi bilgilerin kimlerle paylaşılıp paylaşılmayacağı durumunu ifade eder. Burada önemle dikkat edilmesi gereken nokta, paylaşımlar sonrası olası risklerin farkında olunması gerektiğidir. Sosyal medyada paylaştığınız fotoğraflar, yaptığınız yorumlar ve beğenileriniz hepsi, iz bırakır. Silseniz bile izler kalıcıdır. Dijital ortamda takma ad/kullanıcı adı, yaş aralığın, hobilerin, sevdiğin renk ve hayvan gibi şeyleri paylaşabilirsiniz ancak tam adın ve soyadın, ev adresin, telefon numaran, okulunun adı, aile bilgilerin, şifrelerin ve fotoğrafların asla paylaşılmaması gerekir. Başkalarına verdiğin her bilginin, paylaştığın  yazı, resim veya videoların; senin için ileride ne kadar büyük problemlere yol açabileceğini, senin aleyhinde kullanılabileceğini iyi düşünün. Her paylaşımınızı bunu dikkate alarak yapın. Gerçek hayatta tanımadığın herkes internette de aynıdır. Ancak arkadaş gibi görünen kötü niyetli kişiler olduğunu da unutmayın. Bu kişiler; çocuk gibi davranarak, sahte fotoğraflar veya profil resimleri ile bir kimlik oluşturup sizlerle iletişime geçmek isteyebilir. Buradaki altın kural, ‘Gerçek hayatta tanımadığın kimseyi internette de arkadaş olarak ekleme’ kuralıdır. Bir yabancıdan mesaj ya da arkadaşlık isteği geldiğinde bu kuralı uygulayın.” dedi.
Siber zorbalık karşısında yapılması gerekenleri anlatan Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Siber zorbalık, başka bir kişiyi taciz ya da tehdit etmek, utandırmak veya hedef almak için teknolojik araçların kullanılmasıdır. İnternette seni üzen mesajlar, aşağılayıcı yorumlar, dışlanma ve hakkında yalan söylenmesi gibi şeyler siber zorbalıktır. Siber zorbalıkla baş etmede; yasaklayıcı önlemler yerine bilinçli kullanıma teşvik etmek önemlidir. Kendi özeline nasıl saygı gösterilmesi isteniyorsa, başkalarının özeline de saygı göstermelisiniz. Arkadaşlarının fotoğraflarını ve videolarını onların izni olmadan paylaşmak yasal değildir, suçtur. Siber zorbalıkla karşılaştığınız zaman atacağınız adımları şu şekilde sıralayabiliriz: siber zorbaya karşılık vermemek, ekran görüntüsü almak, o kişiyi engellemek, güvendiğin bir yetişkine durumu anlatmak ve sosyal medya uygulamasına kişiyle ilgili şikâyette bulunmaktır.” şeklinde konuştu.

Güvenli ve sağlıklı internet kullanımı hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Sabah, öğlen ve akşam 30 dakika internet kullanabilirsiniz ama yatmadan en az bir saat önce telefon ve internette vakit geçirmeyin. Fotoğraflarınızı paylaşmadan önce kontrol edin ve dikkatli olun. Sorun yaşadığınızda anne ve babanızdan, öğretmeninizden veya okul rehber öğretmeninizden yardım isteyebilirsiniz. Durum acilse 112’yi arayıp polisten yardım isteyin. Süper güçlü şifreler için büyük ve küçük harflerin, rakamların ve özel karakterlerin olduğu en az 8 karakterden oluşan şifreler kullanın. İsminizi, doğum tarihinizi ve 12345 gibi sıralı sayıları şifre olarak kullanmayın. Sanat projelerinizi, yemek fotoğraflarınızı, manzara resimlerini ve hobilerinizi paylaşabilirsiniz ancak okul önünde çekilmiş fotoğraflar, ev içi görüntüler, plaka numaralı arabalar ve kimlik belgeleri görünen resimleri paylaşmayın. Canlı konumunuzu asla açık bırakmayın. İyi bir dijital vatandaş olmak için kibar olun, insanlara yardımcı olun ve ilham verin. Nazik yorumlar yazın ve paylaşımlarınızda olumlu olun. Zorbalığa tanık olursan müdahale edin. Yeteneklerinizi gösterin, öğrendiklerinizi paylaşın ve başkalarını motive edin.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, konuşmasının devamında dijital ortamda aile ve çocuk güvenliğini ön plana alan uygulamalar hakkında bilgi veren bazı sosyal medya uygulamalarında kişisel güvenlik için yapılması gereken gizlilik ayarlarını çocuklara anlattı.

Aktardığı bilgiler hakkında çocuklara sorular soran ve bilgilerin pekişmesini sağlayan Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, fiziksel ve psikolojik sağlığımızı korumak için internet ve sosyal medya kullanımını dengeleyerek; kitap okuma, aile ve arkadaşlarla vakit geçirme, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerle günümüzü daha verimli bir şekilde geçirebileceğimizi ifade etti.

Etkinlik, Program Moderatörü ve Bilim İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk’ün Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga’ya teşekkür ederek plaket vermesiyle sona erdi.